İnovasyon İslam'ın Gereğidir ve İbadet Yoludur II
Ali Rıza Demircan 2022-06-08
Hayırda yarışma emri inovasyonu da içine alır.
Yüce dinimiz hayır yapın, hayırda yardımlaşın buyurduğu gibi hayırda yarışın emrini de verir: “ …Aman hayırlarda yarışın…” (Maide 48)
Kuranımızın dilinde hayır maldır/üretimdir. Ferde aileye ve topluma yönelik faydalı eylemlerdir. (Adiyat 8; Bakara 110) Mal/üretim ve faydalı işler alanında yarışmanın daha yeni daha estetik ve daha yararlı olana yönelmek olacağı, bir diğer anlatımla inovasyonu ilkeleştireceği açıktır.
7. Faydalıya yönelmek ve iyi ve güzel yeniye çığır açmak olan inovasyon Allah’ın rızasına götürücü ahiret yatırımıdır.
Bizim için Allah’a ve Ahiret hayatına îman temeldir. Bu temelden hareket edildiğinde en değerlilerimiz daha faydalı olanlarımızdır. Nitekim Peygamberimiz “Sizin en hayırlınız en çok faydalı olanınızdır” buyurur.
Dinimiz faydalı olmaya yönlendirirken faydalılarda ilk olmaya da teşvik etmektedir. Çünkü ilk olmak Kıyamet Gününe kadar sürekli sevap kazanmak ve Cennet derecelerimizi yükseltmektir. Bakınız Peygamberimiz ne buyuruyor:
“Kim Müslüman olarak insanların faydalanacağı bir işi ilk olarak ortaya koyar öncü olarak da yaparsa ona yapıp öncülük ettiği işin dünyada karşılığı, ahirette de sevabı verilir. Ayrıca ona kendisinden sonra o işi yapacaklara verilecek sevaplar kadar da sevap verilir.” (Muhtasar S.Müslim Hn.533)
İnovasyona yönelip ter dökmeden ilk olabilir misiniz?
Burada bilvesile işaret edelim: İslâmda dünya ve Ahiret hayatı bir bütündür. Meşru/helâl olması koşulu ile yalnızca dünya hayatına yönelik hiçbir şey yoktur. Eşlerin cinsel hayatı bile bir hayırdır. Mazbut bir cinsel hayat da iş hayatında başarılı olmanın etkili bir yolu değil midir? Gel görki İslâm bilginlerinin bir kısmı hayırlarda ilk olmayı da hep ahiretle irtibatlandırmışlardır. Sonuçları itibariyle ahirete yöneliktir ama öncelikle dünya hayatımızın kolaylaştırılmasına ilişkindir.
8. İki günü müsavi/eşit olmamak da inovasyonu gerektirir.
Hayatımızda inovasyon olmazsa yani yenilikçi atılımlar içine girilmezse hayat donuklaşır, gelişimsiz tekrarlar bıkkınlık verir. İnsan giderek heyecanını yitirir, tembelleşir. Birbirini takip eden günleri eşit olur, hatta ileri olması gereken sonraki günler önceki günlerden de geriye düşer. Böyle olunca siz iş hayatını sürdürmek isteseniz bile rekabet şartları sizi dışlar. Aldanmışlardan olursunuz. Tam burada geliniz Peygamberimize kulak verelim:
“ İki günü müsavi geçen aldanmıştır.”
Yapılan açıklamalar ışığında soralım: Peygamberimiz bu hadisleriyle bizi inovasyona yönlendirmiş olmuyor mu?
9. Yükümlü olduğumuz güçlü ve kolaylaştırıcı olmanın bir yolu da inovasyondur.
Biz insanlar emirleri ve yasaklarına uyarak Rabbimize ibâdet için yaratıldık ve ölüm gelinceye dek ibadetle emredildik. Rabbimizin emirleri bütün hayatımızı kuşattığından ibâdet görevimizi yapabilmek için güçlü olmaya mecburuz. Güçlü olmaya çalışmak Rabbimizin sevgisini kazanmaktır. Peygamberimiz şöyle buyurur:
“ Allah katında sebeplerine yapışarak güçlü olan mümin sebeplerine sarılmadığı için zayıf düşen müminden daha hayırlı ve daha sevgilidir.”
Bedenî, ilmî, malî ve estetik yönden güçlü ve daha kuvvetli olabilmek Peygamberimizin buyurduğu gibi faydalılara yönelmeyi gerektirir. Allah’ın yardımını celbeden kolaylaştırıcılık da gücü gerekli kılar.
Bütün bunlar da yerinde durarak değil farklı ve yeni atılımlar yapmakla gerçekleşir. İnovasyon bundan başka nedir ki?
10. İslâm’da asıl olan kişilerin kendilerine yeterli olmasıdır. Borca girilmemesidir. Peygamberimiz” insanlara yük olmayı” yasaklamış ve sahabilerine şöyle buyurmuştur:
“Kim bana hiç kimseden bir şey istemeyeceğine garanti verebilir ki ben de ona Cenneti garanti edeyim.”
Toplumlar fertlerden oluştuğuna göre toplumlar da kendilerine yeterli olmalıdır. İhracat yapılamıyorsa da ithalata da gerek duyulmamalıdır. Bunun için de yenilikçi atılımlara yani inovasyona ihtiyaç vardır ve o hayati bir gereksinimdir.
Şu Sorulabilir
İslâm açısından inovasyonun gerekliğini dile getirmek için verilen örneklerin yeterli olduğu kanaatindeyiz.
Burada şu söylenebilir. Seküler de olsalar fertler ve topluklar inovasyonu gerçekleştiriyorlar, İslâm’ın katkısı ne olacak?
İslâm inovasyonu Kur’ân ve Sünnet’le temellendiriyor, ibadetleştiriyor ve ahiret yatırımı/ Cennet yolu kılıyor. İnovasyonu yalnızca çıkar ve sömürü öznesi olmaktan çıkarıyor. Menfaat olmasa da yöntem kılıyor. İnsanlık da buna muhtaçtır.
İnovasyonla Yapılan Açıklamayı Tecdid/Yenileme Görebiliriz
Yukarıda inovasyonu aracı kılarak yaptığımız açıklamalar geleceği müjdelenen yenileyicilerin tecdidlerine yani anlayışta ve ifadede yenilikçiliğe örnek olarak görülebilir. Dudak bükeceklere de deriz ki yaşanılan hayata gelin ve yenilikçiliği burada arayın. Tecdid geçmişe giderek değil, geleceğe yönelerek gerçekleştirilebilir.
Yorum Sayısı : 0